Tarihin En Soğuk Günü: Sarıkamış Harekatı

Osmanlı Devleti tarihinin en acı hadiselerinden biriydi Sarıkamış Harekâtı. Ruslarla savaşmak üzere yola çıktı Osmanlı askerleri ve 105 yıl önce bugün, harekâta başladılar. Zorlu koşullar nedeniyle sadece 18 gün sürebilen harekâtın ardından, yaklaşık 60 bin Osmanlı askeri yaşamını yitirdi. Onların şehâdet şerbeti içmelerine sebep olan şey ise, düşman mermisi değil; soğuk havaydı.

Dönemin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa’nın emriyle başlatılan harekatta, Kars, Sarıkamış, Ardahan, Batum ve ve Artvin gibi Doğu illerimizi Rusların elinden geri almak amaçlanmıştı. 1877 yılındaki 93 Harbi’ni kaybeden Osmanlı İmparatorluğu, bu toprakları Ruslara teslim etmek zorunda kalmıştı.

Askerler harekâtın ilk iki gününde Rus birliklerine karşı zor şartlar altında olmalarına rağmen kahramanca mücadele ettiler.

HEDEF, RUS BİRLİKLERİNİ İMHA EDEREK GERİ PÜSKÜRTMEKTİ

Osmanlı Devleti’nin, doğuyu korumakla görevli 3. Ordusu, 7-17 Kasım tarihleri arasında Köprüköy ve Azap muharebelerinde yaptıkları cephe saldırılarıyla, Rusları bir miktar geri püskürterek zafer kazandı. Ancak, Kafkas Cephesi’ndeki kısmi başarı, İstanbul’da olumlu karşılansa da yeterli görülmedi.

Rusları yenilgiye uğratacak kesin planlar üzerine çalışılmaya başlandı. Başkomutan Vekili Enver Paşa, geniş bir kuşatma harekâtı ile Rus birliklerini imhaya karar verdi.

Enver Paşa, 12 Aralık’ta Erzurum’a geldi. Burada plana son şekli verildi. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, harekâtta başarı şansı görmediği için görevinden ayrıldı. Enver Paşa 22 Aralık’ta başlayacak kuşatma harekâtı için 19 Aralık’ta genel taarruz emrini yayınladı. Emir şu sözlerle bitiyordu:

Saadet, şan ve şeref ileride; alçaklık, sefalet ve ölüm geridedir.”

HASTALIK VE SOĞUK ASKERLERİ VURDU

İlk iki günü başarıyla geçen taarruz, sonrasında olumsuz hava koşulları nedeniyle seyrini değiştirdi. Kış, 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da şiddetlendi. Fırtına ile yağan kar, yolları tıkayıp, çadırları yıktı. Arkasından da dondurucu soğuklar bastırınca, 60 bin Osmanlı askeri donma, dizanteri ve tifo gibi hastalıklardan dolayı hayatını kaybetti.

Bu harekâtta Ruslar da 32 bin askerini kaybetti. Savaştan sonra İstanbul’a dönen Enver Paşa, uzun bir süre Sarıkamış hakkında herhangi bir haber, bildiri veya yayın yapılmasını engelledi.

ENVER PAŞA’NIN VASİYETNÂMESİ

Büyük bir hüzünle biten bu harekâtın öncesinde Enver Paşa, Türk Tarih Kurumu’nda muhafaza edilen bir vasiyetnâme yazdı. Hükümete hitaben kaleme aldığı “vasiyetnâme”sinde Sarıkamış harekâtının sebeplerini de açıkladı. Murat Bardakçı’nın kaleme aldığı yazıya göre, Enver Paşa’nın “Sarıkamış Vasiyetnâmesi”nin günümüz Türkçesi ile tam metni:

“Hükûmete: Plânım, Ruslar’a hemen iki misli üstün iki kolordu ile arkalarına düşerek geri çekilmeye mecbur etmek ve bu suretle 11. Kolordu ve Süvari fırkasiyle takip olunan düşmanı karşılayıp tamamiyle mahvetmekti. Dokuzuncu ve Onuncu Kolordu muvaffakiyetle hareketi yaptı. Düşmana taarruz edildi fakat mağlup edilemedi. Şimdi 11. Kolordu ve Süvari fırkasını bekliyorum. Gelir de yetişirse, düşmanı bozacağım. Fakat gelmeden düşman zayıflamış kıt’alarımıza taarruz eder ve taarruzda muvaffak olursa o vakit ordu mahvolmuş demektir.

Şimdiye kadar asker ve zabitler hiç kusursuz harbettiler. Her manevrayı yaptılar. Eğer Allah da yardım ederse muvaffakiyet kesindir. Eğer muvaffak olamazsam son neferimle beraber öleceğim. Bu halde vasiyetim: Ben vazifemi yaptığımı sanıyorum ve öyle ölüyorum. Düşmana sonuna kadar karşı koyunuz. Herhalde sonunda muvaffak olacağız. Ben hareketime pişman olmadan kalben müsterîh olarak ölüyorum. Yaşasın dinim, vatanım, padişahım.

Eğer geride kalanlarıma yardım etmek isterseniz: Eşim Sultan Efendi Hazretleri’nin ödeneği kâfi değildir. Kendisinin rahatça yaşaması için hiç olmazsa başkumandanlık ödeneğimin onun ödeneğine ilâvesi ve annemle babamın refahının sağlanması ile ilâhî rahmete mazhar olmam için birkaç hayır yapılmasını rica eder, yükselmesine çalışmaktan başka bir maksat beslemediğim din ve milletime dua eder, tanıyanlara selâm ederim. Yaşasın Müslümanlık, Osmanlılık ve Osmanlıların Padişahı Sultan Mehmed Han.

Enver.

Servet nâmına birşeyim yoktur. Maamafih ne varsa refikam Sultan Efendi Hazretleri’ne bırakıyorum.

Enver”

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler